13 Ekim 2008 Pazartesi

Çok İyi Hücum Ettik Ama Savunmada Organize Olamadık

Çok İyi Hücum Ettik Ama Savunmada Organize Olamadık

Türk dil kurumu sözlüğü “hücum” kelimesini “ Saldırma, saldırı, saldırış, üşüşme, bir yere toplanma.” diye açıklıyor. Milli takım oyuncuları dil kurumunun sözlüğünü epey karıştırmış olsa gerek, yukarıda tarif edildiği gibi hücum anlayışımızı stadyumun her yerine yaymışlar. Başarılıda oldular. Ancak savunmada daha iyi organize olmalıyız. Saha içinde savunma zaaflarımızı iyi inceleyip dersler çıkarmalı, saha dışında yapacağımız savunmaya daha iyi hazırlanmalıyız.

-“Pişman değilim yine yaparım” demeli savunmayı yapanlar.
Hatta hakemi tartaklayan milletvekilini savunan diğer milletvekili gibi
-“ben olsam silah çekerdim” diyerek desteklemeliyiz savunma yapanları.

İşin özüne bakacak olursak kimse kendisi için bir şey yapmıyor. Yapılanların hepsi vatan için. Yani kişisel çıkar söz konusu değil. Ama her zaman zarar vatana geliyor. Ayn Rand’ın Hayatın Kaynağı adlı eserindeki önsözde yazdığı gibi “Dünya bizleri kurtarma ve bize iyilik etme aşkıyla dolu insanlar tarafından hep kana bulandı. Tarihteki bütün savaşları yürekleri iyilikle dolup taşan, kendini bir dava uğruna feda ettiğini düşünen kurtarıcılar çıkardı. Milyonlarca insan kurtarıcıların şefkat dolu ellerinde can verdi. Onlar hep biz dediler, hiç ben deyip kendilerini düşünmediler” diyor.

Sözlük milli takım’ı “Uluslararası yarışmalarda bir ülkeyi temsil etmek için bir araya gelmiş sporcular grubu.” olarak tarif etmiş. Ayak takımı yazdığınızda ise; “Görgüsüzlükleri veya bilgisizlikleri dolayısıyla toplum içinde aşağı durumda olan kişiler” ifadesiyle karşılaşıyorsunuz. Yukarıdaki tanımlamalardan sonra son günlerde yapılan tartışmaların kafanızda biraz daha şekilleneceğine inanıyorum.

Kendimiz için bir şeyler yapmaya ve düşünmeye başladığımızda, vatan için en iyi işi yapmış olacağız.

“Her şey vatan için” yürüyüş kararı sayılacak, say!
Her!
Şey!
Vatan!
İçin!

Ömer L. Soylu

Hiç yorum yok: