13 Ekim 2008 Pazartesi

Bilinç En Doğru Yol Göstericidir

Bilinç en doğru yol göstericidir. Bilincine güven ve mutlaka yürümeye devam et!
Aynı yerde durarak alacağın risk, nereye gittiğini bilmeden yürümekten daha büyüktür.




Aslında bütün problemler, 'içselleştirmek' sözcüğünün içinde saklı.
Nedir içselleştirmek?

Algı ve bilinçaltı, içselleştirmenin en önemli iki aracı. Mesela televizyonda seyrettiğimiz bir katliamı önce duyu organlarımızla (göz, kulak) algılarız, bilinçaltına atarız ve içselleştiririz. İşte tam bu noktada devreye girmesi gereken algıda seçicilik ortadan kalkar. Yani görüntüyü algılama çok daha rahattır ve işin içine muhakeme girmez. Bir katliam görüntüsü, sinemada seyredilen herhangi bir sahneyle eşdeğer bilinçaltı kayıtları olarak kalır. Olayları muhakeme edip sonuç çıkarma olasılığı yani kişisel yorumdan yoksun bir içselleştirme yaşanır ki bu önünüze gelen meze tabağından mezeleri seçmek yerine işi garsonun keyfine bırakmaya benzer. Yani verileni yemek ve hazmetmek durumunda kalırsınız. Şimdi; toplum olarak amansız ve ümitsiz bir televizyon hastalığına yakalanmış olduğumuz ve muhakeme yeteneğini en üst düzeyde yaşayabileceğiniz 'okuma'nın gazete okumak (ki bu gazetelerinde çoğu kocaman resimler ve minicik haberlerle basılır) tan öteye geçemediği bir büyük gerçek. Bireysel ve ardından gelmesi beklenen toplumsal duyarlılık neredeyse yok olmak üzere. Her şeyi son derece rahat yoldan içselleştirmeye başlamış bir topluluktan bahsediyorum. Şoför koltuğunda televizyon, bir toplu taşıma aracında sıkış tıkış bir meçhule ilerliyoruz ve bunu her zaman tevekkülle karşılıyoruz. Nereye gittiğimizden haberimiz yok ama bunu bile içselleştirebiliyoruz. Projesiz ve idealsiz bir toplum. Batılı uygar toplumların projeleri var mesela hep bahsedilen 'Büyük Ortadoğu Projesi'. Kim bilir şimdiye kadar kaç kez dinledik televizyonlardan. Ama bunu bile içselleştirdiğimizin farkında değiliz. Kaç kişi bunun ne olduğunu sorguladı? Kaç birey bu projenin başımıza açabileceği tehlikelerden bahsederek yorum kattı? "İçselleştirdik"

Sonuç olarak herkesin olduğu yerde durup gökten Mesih beklemesi yerine yürümeye başlaması gerekir. Elbette yürüyenlerin sayısı arttıkça doğruyu bulma ihtimalide artacaktır.

Ömer L. Soylu

Hiç yorum yok: